" Evler terk edilir mi?"
"İki kentin arasındayım; biri beni bilmiyor, öteki de artık tanımıyor. - Sarte"
"Ali, uzun zamandır uğramadığı eve geri döndü."
"İyi bir ev, her üç yöne (geçmişe, bugüne ve geleceğe) dönük olan; bilgi, seziş, güzellik, ümitlilik, vakar ve neşenin oluşmasına katkı sunar."
İçinde doğduğum, büyüdüğüm, yetiştiğim ve yetiştirildiğim evi bırakıyorum, bu vazgeçiş onu terk etmek olarak mı kabul edilecek? Terk ettiğim asıl şeyin başımı uzatarak pencereden gördüğüm o ağacın; perdeleri çekilmiş, kimi zaman ışığı yanmayan, sadece zorunda oldukları için yaşayan insanlarla dolu bina olduğu mu düşünülecek?
Oraya geri dönmek, olduğunu bildiğin ama bir türlü hatırlayamadığın bir anıya geri dönmek gibi. Kokusunu hatırladığın biri yanından geçtiğinde bu sefer o parfümü bir başkasının sıktığını bile bile yüzünü gözlerinin önüne getirmek beni terk etmek için cesaretlendiriyor çünkü bu sefer karşımdaki kişinin saçları düz değil de kıvırcık olacak. Bir zamanlar bildiğim geçmişi detaylandırmak yerine bir başkasının geçmişine gideceğim. O, geçmişte kalmış olacak ama karşıma çıkmış olan hem geçmişini gösterecek, hem bugünüm olacak hem de geleceğimi oluşturacak.
Yeni yerime alışmak, eskisinin terk edilmişliğini üzerimden atana kadar bana zor gelse de artık başımı soktuğum binaları yuva yapan şeyin aslında dört duvardan, bir yataktan, kitap okuduğum küçük masamdan ya da sıkıldığım zaman dışarıyı izlediğim kirli penceremden farklı olarak insanlar olduğunu fark ediyorum. Anılarımın tek kaynağını zihnime indirgiyorum. Duvara bakarak değil, evin köşelerinde de değil, insanlara bakarak yaşadıklarımı hatırlıyorum. Alışamaz, benimseyemezdim çünkü eğer bir gün bırakıp gideceğimi biliyorsam, anılarımı duvarlarla sınırlandıramazdım. Tüm hayat boyunca içine doğulan ev farklı, büyürken orada olan insanlar farklı, olmak istediğin yer farklı. Ama evlerin içinde birlikte yaşanılan o kişiler aynı.
Bir evi ev yapan asıl şey büyürken etrafında gördüğümüz örülmüş dört duvardan ziyade içindeki insanlar ve biriktirdiğimiz anılardır.
İnsanlar sarmaşıktır. Binalara sarılırlar ve duvarları ev yapar.
Sonradan gideceğin bir ev sana her zaman yeni bir gelecek şansı sunarken; süresini doldurmuş, terk edilmiş o ev sana geçmişinden başka bir şey veremez.
Terk edilen şey o halde duvar olmaktan çıkar, bir hisse ya da yaşayan bir ete dönüşür, O anılarını almak için geri döner ama kendine yeni bir hayat kurmak için bir kere terk etmiş olduğu o evi tekrar terk eder. Böylece uzun zamandır uğramadığım eve varışım içimde koca bir boşluk olarak kalmış olur çünkü çoktan tüm anılarımı ondan almışımdır, insanlarda kaybolmuştur.
"Geriye dönmek elimden gelmiyordu. Bir plağın geriye dönememesi gibi. -Sarte."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder